13 Şubat 2011 Pazar

inek sutu alerjisi ile nasil tanistim?


Sizlere inek sütü alerjisi ile tanışmamı ve bu bloğu yazmaya karar vermemin sebebini anlatmak istiyorum. Öncelikle kendimden biraz bahsedeyim ben iş hayatı yoğun ve aynı zamanda da  aile hayatını devam ettiren, hem  iş kadın hemde iki çocuk annesi bir bayanım.  İki tane dünya tatlısı oğlum var birisi 16 yaşında diğeri 2 yaşında. Bana göre  yoğun olan  tempomun içinde böyle bir bloğa nasıl zaman ayıracağımı tam olarak bilmesemde minik oğlumun hayatımıza girmesiyle tanıştığım ve mücadele etmek zorunda kaldığım inek sütü alerjisi konusunu bununla savaşan diğer ailelere yardımcı olmak ve bilgi paylaşmak amacı ile bu bloğu oluşturmaya karar verdim. Ve bugün burdayım.

Öncelikle belirtmek isterim ki ben Doktor değilim sadece bir anneyim ve sizinle paylaştıklarım doktorunuzun söyledikleri ile çelişiyorsa mutlaka doktorunuzun dediğine kulak verin.

Minik oğlum Erdem  2008 yılının son günü 31 aralıkta dünyaya geldi. 13.5 yaş arayla ikinci çocuk sahibi olma keyfini bize tattırdı. Alerji konusu her normal ailede olduğu gibi bizim ailemizde de polen alerjisi, toz alerjisi, ilaç alerjisi şeklinde seyir eden hergün olmasada baharın gelişiyle hatırlanan bir konuydu. Büyük oğlum Evrim'in 4 yaşında Doktorun verdiği bir ilaca alerjisi sonucu bir kerelik  hastanelik olması ve bahar aylarında burun akması hapşurma şeklinde devam eden alerjileri dışında bir sıkıntısı olmadı. Eşim de aynı şekilde bahar aylarında sorun yaşar ama bunun dışında aktif başka alerjileri yoktur. Erdemin doğumuyla da ve 6 aylık olana kadar bu şekilde devam etti.

Erdem ilk 6 ayında anne sütü ile beslendi ve normal bir çocuk gelişimi seyretti. 6 aylık olduğunda nerdeyse tüm yeni doğanlara uygulandığı gibi ek gıdalara başladık. Doktorumuzun tavsiyesi ile her hafta Erdemi yeni bir gıda ile tanıştıracaktım. Bu işlemlerin başlangıcı bizim tatilimizin başladığı ilk haftayla denk geldi. Tatilimize tekne seyahati ile başlayıp ardından anneannemizin ve dedemizin Çeşme'deki yazlık evinde devam etmek üzere planlamıştık. İlk haftamız   meyva püresi ile başladı ilk gün 2 kaşık, ikinci gün 4 kaşık , üçüncü  gün 8 kaşık haftanın sonuna kadar bir öğünümüz meyva olacak şekle ulaştık. Tabi diğer öğünlerde aç kalmadı .... anne sütüne devam. Bir yandan da ilk kaşıkları videoya kaydediyoruz.

İkinci hafta sebze çorbasına başladık sistem aynı günbe gün kaşık adetlerini arttırarak hafta sonunda bir öğünümüz sebze olacak şekilde devam ettik. Erdem meyvaları ve sebzeleri çok sevdi ve zorluk çekmeden alıştık. Biz bu arada  Çeşmedeki evimize geldik.

Üçüncü haftamız için hazırlıklarımız tamamdı çünkü üçüncü haftada yoğurt başlayacaktık ve yoğurt yapmak  için aldığım yoğurt makinasında Erdemin yiyebileceği yoğurdu mayaladım. İlk gün yine 2 kaşık, ertesi gün 4 kaşık fakat Erdem istemiyor yemeyi. İçine şeker koyayım ekşi geldi tadı diye düşündüm pekmez koydum baktım tadı fena değil tekrar verdim bu sefer birazda ısrarcıyım zira yoğurt çok faydalı mutlaka yemeli. Ben kaşığı uzattıkça Erdem kafasını çeviriyor tabi Erdem mi yaman ben mi yaman diyerek ben yoğurtları ağzına sokuyorum,  bir yandanda video kameraya çekiyoruz gülüyoruz. Erdem kafayı çevirdikçe bak nasıl sevdi falan diyorum. Sevmediğini zannederek şaka yapıyorum.  Tam bu arada bir fark ettim ki çenesi ve ağzının kenarı kızarmış ve minik minik kabartılar olmuş. Panik oldum hemen fotografını çektim ( Belli bir yaştan sonra çocuk sahibi olursan biraz fotoları abartıyorsun) ve Doktorumuzu aradım ne oluyor diye sormaya.Ankara'da olmadığımız için götürme şansım yoktu.  Aradım ve anlattım olanları , çektiğim resmi de yolladım, baktı ve yoğurdu bırak dedi alerji olabilir.  Peki ne yapacağım dedim doktorumuzda peyniri de deneyelim  bir sonraki hafta kahvaltı başlayacaktı ve menüsüne peynir girecekti  onu da deneyin bakalım ne olacak dedi. Ben tabi vicdan azabı duyuyorum birde çocuk yemedikce ısrarla verdim kameraya bile kaydettim bu durumu. Annem biraz daha temkinli bana sakin olmamı söylüyor ama bir yandanda endişeli olduğunu hissediyorum.
Peki  bakalım  peynir deneyince ne olacak  görelim dedim...

Özenle bebe bisküvisi ile peynir koyduğumuz  kahvaltı mamasını hazırladım. Annem, teyzem etrafımda seyircimiz bol Erdem'de hazır görünüyor başladım vermeye aynı yoğurt gibi kafasını sağa sola kaçırıyor ve  benim kaşıklarımdan kafasını kaçırmaya çalışıyor.  Eyvah dedim peynirde galiba alerji yapıyor zorla yuttu ve tekrar kabardı... Anladım ki peynirde alerji yapıyor hemen Doktorumuzu aradım napacağız diye sordum peynirde stop dedi . Kahvaltıyı tekrar peynir koymadan yaptım Erdem onu afiyetle yedi .

Doktorumuza tekrar  sordum ne yapacağız? Birde keçi peyniri deneyelim dedi . Tatil yerinde dolandım tüm marketleri ve keçi peynirini buldum onu da Erdem'in ağızına az miktarda sürerek denedim sonuç yine aynı alerji var.  Tekrar sordum doktorumuza bu arada kadıncağızı bayağı bunalttım sabırla anlattı bana inek sütü alerjisi olma ihtimali yüksek onun için süt ürünleri vermeyeceksin dedi.  Yani süt ürünleri diyince kısaca özetleyim süt, peynir her türlüsü, yoğurt, tereyağ, margarin ve Erdem'in tüketeceği her ürünün üzerini okuyacak içinde süt ve onun ibarelerini içeren kelimelere dikkat edeceğim.
Peki bu durumda ne yapacaktım hiç bir fikrim yoktu kafamda bir sürü soru bundan sonrası nasıl devam edecek. Eşimle de konustum ve ortak sorunumuz biz  Erdem'in sağlıklı büyümesini  süt ürünleri olmadan nasıl sağlayacaktık. Kara kara düşünmeye ve tabiki sağolsun teknoloji başladım araştırmaya soruşturmaya ne yapmak lazım...

İşte şimdi Erdem 2 yaşında ve son derece sağlıklı bir çocuk sizlere bu güne gelene kadar yaptıklarımızı, araştırmalarımızı, düşüncelerimi ara ara ailemin, işimin ve zamanımın el verdiği sürede anlatmaya ve tecrübelerimizi sizlerle paylaşmaya çalışacağım. Bu konuda yalnız olmadığımızı biliyorum ve tecrübelerimizi paylaşarak ihtiyacı olan birilerine yardımcı olabilmeyi umuyorum. Benim akıl danıştığım arkadaşlarım var onların da tecrübelerini aktarmayı istiyorum.

Sevgiler

Işıl